Haritalarla Gazze Şeridi’nde yıkım: 15 aylık savaşta hayatlar nasıl değişti?

“`html

Refah'ta yerinden edilmiş bir Filistinli enkazın arasından geçiyor (19 Ocak 2025)

Gazze’de ateşkes sağlandı fakat 15 ay süren çatışmalar, bölgeyi derin bir yıkıma uğrattı.

Gazzeliler, bu ateşkesin sonunda kalıcı bir barışı getirebileceği umudunu taşırken, Birleşmiş Milletler ise bölgenin yeniden inşa edilmesinin onlarca yıl alabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

BBC Görsel Gazetecilik Ekibi tarafından hazırlanan görsel rehber, 7 Ekim’den itibaren Gaza’daki hayatın nasıl değiştiğini açıkça gösteriyor.

YIKIMIN ŞİDDETİ

İsrail, Hamas savaşçılarının sivil nüfus arasında saklandığını iddia ederek, bombalama operasyonlarına Gazze’nin kuzeyinden başladı.

Beyt Hanun, bu saldırıların ilk hedeflerinden biri haline geldi ve büyük bir hasar aldı.

11 Ocak itibarıyla Gazze'nin büyük bir bölümü İsrail saldırıları nedeniyle hasar almıştı.

Oktober ayı sonlarında, Gazze Şehri ve diğer kuzey kentleri bombardımanlara maruz kalmaya devam etti.

İsrail, sivillerin Gazze Nehri’nin güneyindeki “güvenli” bölgelere tahliye edilmelerini istedi.

Ancak, güneyde de hava saldırılarının başlamasıyla yüz binlerce insan zor duruma düştü.

Kasım ayı sonunda, Gazze’nin kuzeyi ve güneyinin büyük bir kısmı harabe haline gelmişti.

Ocak ayına gelindiğinde, Gazze’deki yapıların yüzde 50’den fazlası hasar görmüş veya tamamen yıkılmıştı.

ABD’deki CUNY Lisansüstü Merkezi ile Oregon Eyalet Üniversitesi’nin yaptığı uydu verisi analizleri, 15 aylık çatışma süresince Gazze Şeridi’ndeki binaların yaklaşık yüzde 60’ının zarar gördüğünü ortaya koydu.

Gazze Şehri, en ağır şiddetin yaşandığı yer oldu.

BM, Gazze’deki konutların yüzde 90’ından fazlasının hasar gördüğünü, 160 bin konutun tamamen yıkıldığını ve 276 bininin ciddi şekilde hasarlandığını belirtiyor.

BÜYÜK ÇADIR KENTLERİ

Gazze’de savaş öncesi de zorlu bir yaşam sürülüyordu.

İsrail ve Mısır’ın doğudan ve güneyden yaptığı abluka, bölgeye giriş çıkışları önemli ölçüde kısıtlamıştı.

Her iki ülke de bu ablukanın güvenlik için gerekli olduğunu savunmaktaydı.

Dünya Bankası verilerine göre, Gazze nüfusunun yaklaşık üçte ikisi yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Savaş öncesinde, binlerce kişi Birleşmiş Milletler’in mülteci kampında yaşamaktaydı. Ancak Gazze Şeridi’nde hastane, okul ve işyerlerinin varlığı da yok değildi.

Fakat, yalnızca 41 kilometre uzunluğundaki ve 10 kilometre genişliğindeki Gazze Şeridi, büyük ölçüde yaşanamaz hale geldi.

Pek çok semt tamamen yıkılmış durumda.

Bir zamanlar tarım alanı olan yerler bugün yıkım içinde.

Eski tarım alanları, İsrail’in ağır araçları ve askeri tanklarının manevralarıyla tamamen tahrip olmuş durumda.

Savaştan önce 2.2 milyon kişilik nüfusun çoğu, dört ana şehirde yaşıyordu. Bu şehirler; Güney’de Refah, Han Yunus; merkezde Dayr el-Balah ve 775 bin kişinin yaşadığı Gazze Şehri’ydi. Ancak bu halkın büyük kısmı yerinden edilmiştir.

İsrail’in askeri operasyonlarının yoğunluk kazandığı dönemde, halk sürekli olarak yer değiştirmek zorunda kaldı.

Başlangıçta, kuzeydeki ailelere Gazze Şeridi’ni ikiye ayıran nehir yatağının güneyine geçmeleri talimatı verildi, ardından güneydeki bazı bölgelerin tahliyesine başlandı.

İsrail’in Ekim 2023’te sivillere yönelik “insani alan” olarak ilan ettiği Akdeniz kıyısındaki el-Mawasi’de, uydu görüntülerine göre, yerinden edilmiş ailelerin kurduğu çok sayıda çadır görünmekte.

İsrail, Mayıs ayında yaklaşık bir milyon kişinin sığındığı Refah’taki hedeflerine yönelik kara saldırılarına başlarken, Han Yunus ve Dayr el-Balah’ın bazı alanları da “genişletilmiş insani yardım bölgesi” ilan etti.

Ancak, Hamas’ın sivil alanlara sızdığını iddia eden İsrail, insani yardım alanlarını daralttı.

Birleşmiş Milletler verilerine göre, Ağustos ayı itibarıyla el-Mawasi’de 1.2 milyondan fazla insanın sığınakta yaşadığı belirlendi.

Kritik altyapı ve temel hizmetler yok denecek kadar az ve kamp bölgesinin boyutu 7 kilometrekareden 72 kilometrekareye genişlemiş durumda.

BM, aşırı kalabalığın endişe yarattığını belirtmektedir.

AÇLIK TEHLİKESİ

Kıtlık çekilen alanları belirleyen IPC isimli kurum, Gazze’de 1.8 milyon insanın yüksek seviyede gıda kıtlığı ile karşı karşıya olduğunu, 133 bin kişinin ise beslenme sorunları yaşadığını duyurdu.

Gıda sıkıntısı çeken Gazze halkı.

IPC’nin Eylül 2024-Ağustos 2025 dönemi için yaptığı tahminlere göre, Gazze’de akuta ulus düzeyindeki gıda sıkıntısı skyetlerinin savaş öncesinde on kat artış gösterdiği ortaya çıkıyor.

Savaş öncesinde, Gazze’deki nüfusun neredeyse yüzde 80’i insani yardıma muhtaç durumdaydı.

7 Ekim’de İsrail ve Mısır sınırlarını kapattığında yardım malzemelerinin taşınması da durdu.

Sevkiyatlar geri döndü fakat çok daha düşük oranlarda. BM’ye göre Ocak ayında ortalama 50 yardım kamyonu Gazze’ye giriş yapabiliyordu.

İsrail, BM verilerine karşı çıksa da kendi verileri, Ocak ayında sadece 140 kamyonun Gazze’ye girdiğini ortaya koyuyor ve en yüksek kamyon girişinin Nisan ayında 226 olarak kaydedildiğini gösteriyor.

Dünya Gıda Programı, temel gıda ihtiyaçlarının karşılanması için günlük en az 300 yardım kamyonunun Gazze’ye girmesi gerektiğini ifade etti.

Bu sayıya, savaş başlayalıdan itibaren asla ulaşılamadı.

Gıda yardımı durumu.
Gıda kampanyaları.

BM yetkilileri, gıda kamyonlarının geçişine yönelik kısıtlamaların İsrail ordusunun uygulamaları, süregelen çatışmalar ve güvenliğin kaybolması nedeniyle arttığını bildiriyor.

İsrail ise BM kurumlarının suçlamalarını reddediyor ve engel olmadığını iddia etmekte. Ayrıca, Hamas’ı da yardım malzemelerini çalmakla itham ediyor; bu iddialar ise örgüt tarafından kesinlikle reddediliyor.

ARTAN YOKSULLUK

Çatışmalar, Gazze’nin ekonomisini de ciddi bir şekilde etkiledi.

Dünya Bankası, 2024’ün ilk çeyreğinde Gazze ekonomisinin yüzde 86 daraldığını ve bu durumun “kayıtlara geçmiş en büyük ekonomik çöküş” olduğunu belirtiyor.

Bugün, Gazze’deki nüfusun neredeyse tamamı yoksulluk sınırında yaşarken, bu oran savaştan önce yüzde 64’tü. Temel ihtiyaçların fiyatları ise yüzde 250 oranında arttı.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayımlanan bir raporda, savaşın yol açtığı zararların maliyetinin 18.5 milyar dolar olarak belirlendiği aktarılıyor. Bu, Gazze’nin 2022 yılındaki gayrisafi yurtiçi hasılasının neredeyse yedi katına denk bir rakamdır.

Dünya Bankası, bir ateşkes sonrası Gazze’nin ekonomisinin 2022 seviyesine ulaşmasının 350 yıl alabileceğini, eğer 2007’den beri devam eden kısıtlamalar kaldırılırsa bu sürecin değişebileceğini vurguladı.

Birçok sağlık kurumu, hasar ve malzeme eksiklikleri yüzünden faaliyet gösteremez hale geldi.

Birçok hastane, İsrail’in güçleri tarafından basıldı. İsrail, bu binaların Hamas tarafından askeri amaçlarla kullanıldığını iddia etmekte, ancak Hamas ve hastane yetkilileri bu suçlamaları reddediyor.

Gazze Şehri’ndeki El Şifa Hastanesi, bir zamanlar kentin en büyük sağlık kurumu iken, artık sadece acil servis bölümü açık durumda.

İsrail ordusu, hastaneye yönelik iki operasyonunda “hastanenin her yerinde” çok sayıda “terörist” etkisiz hale getirildiğini iddia ediyor.

Yıkılan hastaneler.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze’deki 36 hastaneden yalnızca 18’inin kısmen faaliyette olduğunu bildiriyor. Aynı zamanda, 11 sahra hastanesi de işlevselliğini koruyor.

UZUN SÜRECEK YENİDEN YAPIM

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Gazze’deki yeniden yapılandırma sürecinin uzun yıllar alacağını belirtiyor.

Su ve kanalizasyon sistemlerinin “neredeyse tamamen devredışı” olduğunu ifade eden UNEP, kampların ve sığınakların yakınındaki çöp yığınlarına da dikkat çekiyor.

Patlayan güneş panellerinden ve cephaneden yayılan kimyasalların su kaynaklarını kirletme riski taşıdığı uyarısında bulunuyor.

UNEP, yıkım sonucunda yaklaşık 50 milyon ton enkaz oluştuğunu tahmin ediyor.

Yeniden yapılanma sürecinde yaşanacak zorluklar.

Savaşın zara verip bıraktığı enkazı ve patlayıcıları temizlemenin 21 yıl alabileceği bildirildi.

UNEP Direktörü Inger Andersen, “Gazze’deki genişleyen çevre hasarı, halkı uzun ve acılı bir toparlanma sürecine mahkum etme riski taşımaktadır” açıklamasında bulundu.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir